e
sv

Nikola Tesla’nın “Sadece Bir Dahi Bu Kadar Saçmalardı” Dedirten Sıra Dışı Görüşleri

avatar

OyunHaberleri

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Nikola Tesla, kendi devrindeki diğer zeki eseri başka bir seviyedeydi. Hatta birçok insanı görebilseydi, tarafından engellenmeseydi, şu an gözlemlerinden kat kat daha fazla işe imza atabilirdi ama belirtmeliyiz ki Tesla da bir insan.

Alternatif akım mucidi olan deha Nikola Tesla, her ne kadar en çok bu buluşmasıyla tanınsa da başka birçok buluşmaya imza atmış olan bir insan. İşletmen tescillenmemiş, geçmişten günümüze daha teorileri bulunan, insanların günümüzde ‘Devletler kullanan’ dediği gizemli hamileler bile var.

Ancak dosyalarının buluşmalarıyla bu kadar söz ettiren bir insanın hataları olmadı mı? Tabii ki oldu, hepimiz içindeyseniz; dahi de olsan hata yaparsın. Hem ne demişler: Edison, ampülü icat etmemenin 100 yolunu buldu.

Ama Nikola Tesla’nın birazdan bahsedeceğimiz hatalar, normal bir insanın yapacağı düzeyde değil. Ancak bir dahi böyle hatalar yapabilir.

Tesla, Einstein ile karşıt görüşlüydü. Hatta ‘Görelilik Kavramı’ndan tabiri caizse nefret ediyordu.

görelilik

Tesla’nın, Görelilik Kavramı’nı elinde bulundurarak sözleri şöyle: “Görelilik, insanların kral sandığı, mora bürünmüş bir dilenci gibidir. Ben, elle tutulabilir madde alınabileceği gibi basit bir nedenle uzayın bükülemeyeceğini savunuyorum.“

Bu görüşmelerin ilki ancak sonuncusu değil. Doğuştan Einstein’dan hiç haz etmediğiniyazımızın ilerleyen kısımlarında daha da fark edebilir.

Dâhi mucit, beyinlerin ışık hızından daha hızlı işlem yapabildiğinden sorumlu.

Işık deneyimlerinin tam olarak görülebilmesi: 299.792.458 metre

Belki de Tesla’nın, aralarında absürt olan düşünmek bu olabilir. Kişi, muhteşem icatları insanlığa sunan beyinlerin ışık hızından daha hızlı bir şekilde işlem yapabilme sahiplerine sahip olan genel bakış.

Aslında bu düşüncenin kusuru, iç Görelilik Kavramı’nı reddetmesinin de sebebidir. Tesla, Akrep Takımyıldızı’ndaki en parlak yıldız olan ve gezegenin hızının 50 kat daha hızlı hareket ettiğini düşündüklerini Antares’ten gelen kozmik ışınını ölçtüğünü çalıştırıyor.

Ancak bu kozmik ışın, ışık hızından hızlıydı. Onu ölçebildiğini sandığı için Tesla, beynin ışık hızının daha hızlı olduğunu gösteriyor. (Işık Hızı = Saniyede ~300.000 kilometre)

Elektronların gelmesini reddediyordu: ‘Aelektronist’ diyebilir miyiz?

Aslına ayırmalarının ve icatlarının neredeyse tamamı elektrik ile ilişkisi olan bir bilim insanının elektronlara inanmaması oldukça komik bir durum. Ancak 19. ve 20. yüzyıldan geçiyoruz, anlayışlı olmak lazım.

Bilmiyorsanız hemen çalıştırmanızı öneririz: Elektrik, elektronların bir iletken ile yürütülmesin sağlanmasına verilen isimdir. Ancak dediğimiz gibi Tesla, elektronlara inanmıyordu. kendisi, evrendeki en küçük çıldırtıcı atomlar olduğunu. Gerçi, dünyanın geri toplamının birçoğu da o dönem öyle geçiyor.

Tesla’ya göre elektronlar eğer varsa bile sadece mükemmel bir çekimin içinde var olabilirlerdi. O, 19. yüzyılda yaygın olan bir teori olan “’eterin elektrik akımını iletmesi” felsefesini savunuyordu. Bu teoriye ufaktan bir değinelim.

Bu teoriye göre Eter, ışık ve diğer uzunlamasına ve enine olan Homojen dalgaları evren boyunca yayan ortamın ta kendisidir. Başka bir deyişle, enerjiyi dalgalar halinde aktaran ve evrenimizin minik parçacıklarından oluşan dokusudur. İsmini de Yunan mitolojisindeki ‘parlak göklerin sureti’ olan “eter”den alır.

Nikola Tesla, atomun bölünemeyeceğini sanıyordu

atom

Elektronların var olmayacağına inanmasından dolayı Tesla, bir şekilde tahmin edilebilir atomun bölünebileceğine de inanmıyordu. Zira yapılana kadar insanlar atomun en küçük temel taşı olduğunu ve bölünemeyeceğini savunuyorlardı. Tesla’nın atomu hakkında söylenen şeyler tam olarak şöyle:

“Atom enerjisinin fikri bir yanılsamadır ancak zihinleri o kadar güçlü bir şekilde ele başardı ki 25 yıl bu fikre karşı görüş belirtmeme rağmen hala gerçekleştirebileceğine inananlar var. .

4.000.000 ila 18.000.000 volt arasında darbelerle çalıştırdım. Daha yakın zamanlarda 50.000.000 voltluk bir aparat tasarladım ve bu aparat büyük bilimsel sonuçlara sahip pek çok sonuç üretecek.

Fakat atom enerjisine gelince, tedavi gözlemlerim, parçalanma açıklaması, mevcut teorilerden beklenebileceği gibi, Böyle bir enerjinin serbest bırakılmasının mümkün olmaması.

Sırasıyla: Ernest Walton, Ernest Rutherford, John Cockroft

Daha sonra Londra’da, 1932 yılında John Cockroft ve Ernest Walton isimli iki bilim insanı, dünyada ilk kez atomu parçalamayı başardılar. Ondan sonra da Einstein’ınTesla’nın ‘açığa çıkması mümkün değil’ Duydukları enerjiyle neler yaşadıklarımızı…

Sonuncusu ve en garip olanı: Tesla, bir güvercine aşıktı

tesla güvercini

Tesla’nın sona sakladığımız en garip özelliği (evet, aslında görüş değil), bir güvercine âşık olmasıydı. Hayatının son dönemlerinde Tesla, garip diyebileceğimiz birçok olaya imza atmıştı, bu da oluşan biri. Kendisini, güvercine olan aşkını şöyle açıklıyor:

“O güvercini, bir erkeğin sevdiği gibi sevdiğim ve o da beni sevdiği. Ona sahip oldukları süre boyunca bir amaç vardı.”

Çok da detayına inmek istemeyeceğimiz bir aşk olsa gerek. Son olarak söylemeliyiz ki Nikola Tesla’nın burada duruşumuz doğru anlama yanlış görüşü ve bütünlüğünü, onun 19. ve 20. yüzyılların en büyük kapsamından biri olduğunu tabii ki de değiştirmiyor…

İLGİLİ HABER

Nikola Tesla, Mısır Piramitlerine Neden Takıntılıydı?

İLGİLİ HABER

Nikola Tesla’nın Trajik Hayatı, Buluşları ve Gelecek Tahminleri

İLGİLİ HABER

Zamanının Çok Ötesinde Bir Mucit Olan Nikola Tesla Hakkında Bilinen 7 Yanlış

etiketlerETİKETLER
Üzgünüm, bu içerik için hiç etiket bulunmuyor.
okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.