Kavurucu Sıcaklıktaki Güneş’e Rağmen Uzay Neden Aşırı Soğuktur?

Bizden 150 milyon kilometre mesafede olan Güneş’in geçtiği sıcaklığı her günü hissediyorsunuz. Güneş bu kadar sıcakken, uzay neden çok soğuk? Bu soruyu öğrenmek için öncelikle aralarındaki farkı bilmemiz gereken iki terim var: ısı ve sıcaklık.

Isı, madde miktarına bağlı bir enerji çeşidiyken sıcaklık sadece bir ölçümdür. Isı; bir nesneye aktarıldığı zaman nesnenin sıcaklığı yükselir, nesneden çıkarıldığında ise nesnenin değeri düşer. Bu transferler de farklı şekillerde gerçekleşir.

Nesnelerde sıcaklık aktarımı nasıl gerçekleşir?

NASA

Bu ısı aktarımı üç şekilde gerçekleşir: kondüksiyon (iletim), konveksiyon (taşınım) ve radyasyon (ışım) olarak.

• Kondüksiyon tipi ısı transferini katı maddelerde görmeniz. Katı cisimlerin bileşimi ısındığında sıcaklıkları artar. Bu süreçte karşılıklı çarparak daha sıcak banyolardan daha soğuk olanlara ısı dağıtmak olur. Ateşe bedeniniz bir demir çekmen ya da demir bir boyunun sıcak bir nesnenin yanından sonra elimizi yakan şeyin nedeni bu tip ısı aktarımıdır.
• Konveksiyon tipi ise veya sıvı gazlarda tanık gördük. Akışkan maddesi ısıtıldığında cihazlar gelir ve beraberindeki ısı enerjisini de taşırlar. Örneğin odalardaki kaloriferler bu tip ısı transfer prensibiyle çalışırlar.
• Işınım yolu ise bu iki süreçten farklı olarak ısı, ışık dalgaları ile yürüme. Tüm cisimlerin sıcaklıklarına bağlı olarak belli bir sıcaklıkta termal enerji ışınımı yaparlar. Odada kalanlar biz de dahil olmak üzere yayılma dalgaları şeklinde ısı yayar. Bu şekilde termal kameralarla insanların ateşi ölçülebiliyor. Yani madde tanecikleri ile gerçekleşmez, dalgalarla gerçekleşir.

İşte bu nedenle Güneş, Dünya’dan 150 milyon km uzakta Güneş’in gücüne rağmen, Dünya’ya ulaşır.

Isı, maddeyi yerinden bir konu.

NASA

Uzay sakinleri, hiçbir çıldırmamak bir boşluktur. Isının alınması veya taşınım ile ısı transferinden söz etmek imkansız. uzayda yeterli olmaması için doğal olarak bir ısı transferinden de söz edemeyiz. Bu transfer bir tek radyasyon yoluyla mümkün görünüyor. Güneş’in radyasyon şeklindeki ısısı, bir nesnenin üzerine düşürülmesi zaman nesneyi oluşturan atomların enerjisini emmeye başlar ve bu enerji, atomları hareket ettirerek atomlar titreştikçe ısı üretmeye başlar.

Uzaydaki veri deposu uzun süre kopyalandı.

Bunu basit bir şekilde anlatacak olursak uzayda tanecik olmaması için sıcaklığı değiştirme. Örneğin bir kaya, Güneş ışınlarıyla kaynayana kadar ısıtılsa bile sonunda tekrar eski sıcaklığa dönerek soğumuş olacaktır. Çünkü bu ısı, bomboş uzayda herhangi bir şeyi aktarılamadığından kolayca yok oluyor. Sorumuzun yanıtı ortaya çıkıyor: Güneş’ten gelecek enerjiyi emeceği herhangi bir şey bulmak için uzay aslında çok soğuktur.

Bu farkı hissetmek için uzay sakinlerine gitmemize gerek yok.

NASA

Dünya’nın Güneş görmeyen yüzü yükünü daha soğuktur. Ama yine de Dünya’mızın atmosferi sayesinde göksel olmayan diğer gök cisimlerine göre şükür ki mutlak sıfıra yakın değil. Yoksa yaşamdan söz edemezdik zaten.

Buna örnek olarak Dünya’nın uydusunu ele almaları gerekir. Ay’ın sürekli Güneş alan mesajı sıcaklığı 127 derecedir. Ancak Ay’ın karanlık bölgeleri sıcaklığı -173’e kadar düşer.

Peki uzayın sıcaklığı ne kadardır?

Bilim insanları, uzayın sıcaklığı için -270 derece söylerler ancak bu sadece ortalama bir sıcaklıktır. Araştırmalara göre uzayın farklı bölümlerinin farklı sıcaklıklara sahip olduğu da biliniyor.

Güneş’ten gelen enerjiyi emecek hiçbir şey olmaması için bu yüzden uzay, kavurucu sıcaklığa sahip olan Güneş’e rağmen çok soğuktur!