Güneş Sistemi’ni Çevreleyen Gizemli Bir ‘Hayalet Parıltı’ Keşfedildi

Uzaya gönderdiğimiz teleskoplar ile Güneş Sistemi ve evren hakkında her geçen gün yeni bilgiler sağlamaya devam ediyoruz. Şimdi de 1990 yılında uzaya süreç ve yıllar boyunca bize inanılmaz görseller sunan Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen veriler, Güneş Sistemi’nde yeni ve oldukça ilginç bir şeyin keşfedildiğini ortaya koyuyor.

NASA’nın Hubble’ın resmi internet gruplarının sahip olduğu göre bilim insanları, Güneş Sistemi’ni değerlendirme gizemli bir gözlemci tespit etti. NASA, araştırmacıların bu hayalet hayaletinin tüm yıldızlardan, galaksilerden ve gezegenlerden gelen ışığı çıkardıktan sonra farklı aktardı ve şu benzetmeyi yaptı: “Gece odanızdaki tüm ışıklar ve perdeleri kapattığınızı hayal edin. Buna rağmen duvarlardan, tavandan veya zeminden ürkütücü ama zar zor görülebilen bir görünümü geliyor. Bu boy Hayalet Avcıları tasvirinin bir sahnesi gibi görünmüş olabilir; Ancak astronomlar için bir gerçek.”

Parıltı, gökyüzüne odaklanmak 10 ateş böceğinin yaydığı uzak mükemmel

Araştırmacılar, hiç denecek kadar az olan bu gözlemi Hubble Space Teleskobu’ndan gelen verileri ayrıntılı bir şekilde inceleyerek keşfetti. SKYSURF isimli proje kapsamında teleskoptan alınan 200.000 arşivi hedef kitle uzmanı, on binlerce ölçüm yaparak bu verilere ulaştı. Bunun; gezegenlerden, yıldızlardan, galaksilerden ve yıldız sistemimizdeki tozdan gelen gidişatı çıkardıktan sonra kalan bir ışık olduğu görüldü.

NASA, keşfedilen gözlemlerin tüm gökyüzüne sızması 10 ateş böceğinin parlamasına birbirine yakın olduğunu söylüyor. Bunu da yazımızın başındaki çıkışımız bir odadaki tüm ışığın kullanım ömrünün bile görülebilen küçük bir görünüme benzeterek açıklıyor. Keşfin, Güneş Sistemi’nin yapısı modellerinin revize edilmesi yol açabileceği de gelen bilgiler arasında yer alıyor.

Bilim insanları, bu düşüncenin olası bir açıklamasını da paylaştı. Buna göre bu gizemli tahmin, Güneş Sistemi’ndeki kuyruklu yıldızların geride bıraktığı toz küresinden yansıyan güneş ışığı olabilir. Eğer bu gerçekse çalışma, geçmişin bilinen yapısına katkı sağlayabilir. Kuyruklu yıldızlar yaklaşırken, Güneş’ten gelen ısı bu cisimlerdeki katı çıldırtıcı gaza dönüşmesine ve toz organlarına neden olabilir. Bu da Güneş ışığının özelliklerine ve bu tarz bir pencerenin açıklarını sağlayabilir.

2021’de benzer bir işlem gerçekleştirditı

Yeni ufuklar

Bu uçuşun, Güneş keşfinin keşfedilen ilk gizemli görünümü eklememiz gerekiyor. 2021 yılında NASA’nın Yeni ufuklar uzay aracı da benzer bir sonuç elde etti. Araç, 2015’te Plüton’u ölüme terk etmeye ve yıldızlararası dünyaya yol almaya başlamamıştı. Bu sırada da Güneş’ten 6-8 milyar kilometreye ulaşan ölçümler yaptı. Ancak bu çalıştırma elde edilen ışık kaynağı, SKYSURF ekibi tarafından tespit edilenden çok daha uzaktaydı.

Son olarak yeni gözlemciyi keşfeden çalışmadaki araştırmacılardan Rick Carleton da yaptığı açıklamalarda, “Analizimizin doğruysa, New Horizons’ın ölçüm yaptığı mesafe ile aramızdaki başka bir toz bileşimi var. Bu, incelemenin Güneş Sistemimiz’in içinden gelen bir çeşit ekstra ışık olduğu yorumlama geliyor” kullanım kullandı.