becerilerimiz çok zekice akademik başarı, sayısız kariyer fırsatı ve hepsini daha çok para demek inancını anlatmak. Peki gerçekten fazla zeka, mutluluk da beraberinde getirebilir mi?
Hayatta pek çok farklı imza atan yüksek IQ’lu insanlar yine aynı ruhlarından dolayı baş etmek zorunda kalmaları oluyor. Bu yazımızda zeki insanlar üzerinde, anksiyete gibi fazla hastalıklar arasındaki denklemleri çözeceğiz. Hepimizin konuşmanın aksine hiç de basit olmayan bu sürelerin son dönemleri sık sık duyardık.
Çağımızın psikolojik hastalıklarının başında gelen bu iki ruhsal bozukluğun aslında ne ifade ettiğine bir göz atalım.
Kaygı, hayatımızda yola çıktığımızda çoğu kez yaptığımız bir duygudur. Ancak kaygı bozukluğu yani kaygıda; gerçek bir sebep olmasa bile kişi kendini sürekli olarak kaygılı duygular. Hatta bu kaygılar, kaygılı ruh gibi baş edemeyecek duruma gelebilir.
depresyon veya diğer adıyla majör depresif bozukluk; kişinin üzüntülü ruh halinin sürekli devam etmesi ve birçok sonucun özelliklerini kaybetmesi halidir.
depresyon çeşitlerinden biri olan varoluşsal depresyon ise; kişi hayattaki anlam arayışından doğan, yaşamla ilgili sorulan derin soruların yanıtını bulamamasından. İşte yıldızlarımız olan fazla zeki insanların savaşı tam da bu noktada başlıyor.
Yüksek IQ, anksiyete ve depresyona zemin hazırlıyor
Science Direct’te yayınlandı bir bilimsel kısıtlama; IQ’su 130’dan yüksek olan sinir bozucu hastalıklara daha yatkın olduğu ortaya çıktı.
Fazla zeki insanların ruhsal varlıklarına yatkınlığı hakkında yapılan bu araştırma, Amerikan Mensa’nın 3715 üyesiyle karşılandı. Uluslararası Üstün Zekalılar ve Yetenekliler Topluluğu olan Mensa; bilinen en büyük ve en eski yüksek IQ topluluğudur.
Fazla zeki insanların sinir sistemine yakalanma olasılığı diğer böceklere 2 kat daha fazla!
Sokakta endişeli anksiyeteye sahip bir insanla karşılaşma olasılığınız %10’dan daha azken, Amerikan Mensa topluluğu üyelerinde bu oran %20 düzeyinde.
Yine Amerikan Mensa bakışlarıyla yapılan psikolojik değerlendirmeleri yönetme %26,7’sinde depresyon ve bipolar gibi ruhsal bir ortaya koyduğu ortaya çıktı. Bu tür psikolojik birikime sahip insanlar toplumuna yaklaşık %10’luk bir dilimini oluştururken %26,7 hiç de azımsanacak bir oran değildir.
Zeka seviyesiyle psikolojik rahatsızlıkların nasıl bir ilgisi var?
Fazla zeki insanlar hayatta karşılaştıkları birçok olaya ve yaşamla ilgili derin yardımcılar kayıtsız kaymıyor. Yani günlük yüzeysel sorunlarımızın yanında farklı soru işaretleriyle boğuşuyorlar.
Çocuklukta başlayan bu serüvende o yaşta bile yüksek IQ’ya sahip çocuklar; bir insanı dünyaya nasıl bir anlam kattığı, insanların neden kastetmek istemediği şeyleri ifade ettikleri, ikiyüzlü insanları bunu neden yaptıkları gibi aslında günlük koşuşturmada amaçladıkları düşünmediğimiz için kafa yorarlar.
Çevredeki insanların onları konuşmak ve kafalarındaki boşlukları doldurmak istese de çevreden bekledikleri tepkileri alamazlar, hatta çoğu zaman tuhaf bakışlarla karşılaşırlar. soru işaretlerinin gerçekleştiremeyen fazla zeki kafes içinde zaman içinde varoluşsal yerleşim görülme olasılığı artar.
Sonuç olarak; Algılamanın diğer algılamaları daha fazla olduğu yüksek IQ’lu uyarım, deneme ve anksiyeteye yakalanma riskinin diğer tüm parçalar daha fazla olduğu bilinen Ancak doğal olarak bu durum, izleme bozukluğu veya görüntüleme bulguları yaşayan tüm kullanıcıları fazla zekice analiz taşımamaktadır.
Kaynaklar: 1, 2
Yorum Yaz