İnsanoğlunun ilk işlevsel uydusu Sputnik 1’in uzay Birliği’nce gezegene oturması ile başlayan uzay yarışı, hem büyük atılımlara hem de ciddi görüş ayrılıklarına sahne oldu.
Günümüze ulaşan bu görüş ayrılıklarından muhtemelen en yaşlı, uzayın başlangıç noktasının neresi olduğu tartışmasıdır. Bu meselede çözümsüz uzlaşmaya varılamaması bir araya gelince ortaya çıkan, zaman zaman kimi trajik vakaların trajik vaka olarak dinlememelerini bile önleyebilmekte. Bu yazımızda bu vakalardan “Soyuz 11” trajedisine ve bu dökülmenin bu ölümlerinden nasıl etkilendiğine değineceğiz.
Gezegenin büyük bir parçasınca kabul gören sınır: Karman Hattı
Macar-Amerikalı insanı bilim Theodore von Kármán’ın, deniz seviyesi 100 kilometre üzeri Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri bu sınırda olacak şekilde dışında tüm devletler ve kuruluşlarca standart atmosfer-uzay sınırı olarak kabul edilmektedir. Bu kuruma göre ise standart sınır, deniz seviyesi 80 kilometre üzeri olarak belirlenir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Karman Hattı’nı tam olarak standart kabul etmemesinin net bir sebebi olmasıla birlikte, bu durum boyutu metrik sistem yerine emperyal yönetici bir öngörüsünü kullanmalarını anımsattıysa haksız sayılmazsınız.
son uzay atılımlarıyla çokça ilke imza atan ve ürettiği roket motorlarının kullanımı günümüzde dahi devam eden SSCB; bu başarılarını, yaşadığı çokça felâketten aldığı derslere borçlu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin elden çıkarmak Birliği’nin uzay doktrini, belirli amaçlara yoğunlaşmak yerine gereğinden fazla ilke imza atmak odaklıydı. Bu süreçte Sovyet mühendisler, Amerikalı meslektaşların sürekli olarak karşı karşıya kaldıkları son ve yönetim sistemleri ile uğraşmak zorunda kaldılar. Bir görevden başka bir göreve ani geçişler, tek bir göreve ağırlık verilmesine odaklanılması ve emanetin hürmetine getirilmesini zaman çoğu kez gizlemekteydi.
Bu görevlerden biri olan “Soyuz 11”, asıl amaç olan bir uzay istasyonuna kenetlenme hedefine ulaşmasına rağmen sonlara doğru henüz benzeri görülmemiş bir zamana dönüştü. Dünya’ya geri iniş yapan bu Sovyet uzay aracına ulaşıldığında, içinde üç kozmonotun da boğularak can verdikleri ortaya çıktı. Üç kozmonot, en nihayetinde Kremlin’e savunma yapıldı.
Şimdi uzay sınırlama konusunda yaşanan anlaşmazlığın sebep olduğu belirsizliği hatırlayalım. Bu kozmonotların uzayda can verdiklerini sorunsalı, tam olarak nerede boğulduklarına bağlı olarak değişebilecek bir durum. Yaşayanlar Karman Hattı’nın üzerinde gerçekleştiyse söz konusu üç kozmonot uzaydaKarman Hattı’nın altında gerçekleşti ise de Dünya’da yapabilir. Karman Hattı’nın yanında can vermiş oldukları ihtimâli gerçekse, onların aynı zamanda Karman Hattı’nın yaklaşması ölen tek ekip olarak da geçmiş olabilirler.
Eskiden yalnızca devletlerin ve devlet kurumlarının kalkışabildikleri uzaya çıkma çabaları, gitgide zenginleşen özel kullanım ve milyarderlerin de sektöre giriş yapmaları üzerine giderek devletlerin tekellerinden çıktı.
SpaceX gibi özel uzay işletmelerinin atılımları sayesinde bu çabalar, sektör dışı işletmeler CEO’larınca da benimsenmeye başlandı. Bunlardan yakın zamanda en ses getirenlerinden biri, Amazon CEO’su Jeff Bezos’un ve İngiliz milyarder Richard Branson’ın girişimlerinden oluşuyordu.
Sektöre büyük bir hırsla katılan Bezos ve Branson, Temmuz 2021’de kendilerinince bir uzay yarışına giriştiler. Sonuç olarak yarış “Karman Hattı” sınır kabul edilir ise Bezos, 80 kilometrelik sınır kabul edilirse de Branson’a ulaştı. Bu grubun kimin rolü olduğu tartışılıyor.
İLGİLİ HABER
Bilim İnsanları Endişeli: Hızla Artan Uzay Çöpü, Olası Diğer Medeniyetleri Bulmamızı Engelleyebilir
Özetlemek gerekirse; günümüzde bile varlığını sürdüren bu uzay sınırı sınırı, kimi ayrılıkları uzay yolculukları olmaktan çıkarabileceği gibi kimi uzay yarışlarını da net bir kazanandan mahrum bırakabilen, kişi gruplarıyla boğuşturan bir karmaşaya evrildi denebilir.
İLGİLİ HABER
Bir Uzay Görevi Sırasında Ölen İlk İnsan Vladimir Komarov’un Trajik Hikayesi
İLGİLİ HABER
Yorum Yaz