Bir Ressamın Eseri Gibi Görünen Tropik Kuşlar Diğer Kuşlara Kıyasla Neden Daha Renklidir?

Aslında onların merak ettiği bu soruları bilimsel olarak “adaptasyon” gibi kısa bir cevap var. Ancak bu renk yapısının bölgeye göre kullanımına göre, kafamızda hala soru işaretleri oluyor. Gelin, bunu birlikte çözelim!

Dünyanın neresinde olursak olmak her yerde gördüğümüz bu çeşit çeşit kuşlar, aslında renk ve süslerini adaptasyon dışında, karşı türü etkileyip ona kur yapmak için de kullanıyor. Hatta bunu yapan cinsinin sanılanın aksine dişi erkek değil söylesek miydi?

Dişiyi etkileme oyununu bir yerlerde bırakırsak, çevrede kamufle olmak için de bu özellikleri kullananlar.

Kuş türlerine bakılınca Grup dişi kuşlardan daha fazla renk yapısına sahip olduğunu görüyorum. Erkek kuşlar, avcı türlerden saklanarak bir nevi kamufle olmak için renk hızından daha fazla kullanırlar. Mesela bir akrabalarının yaşadığı muhabbet kuşları ve papağanlar, tropikal kuş grubu en başında yer alıyor. Bu kuşlar, bölgenin adeta bir sembolü haline gelmiştir.

Kuşlar, tropik yerlere gittikleri zaman “daha ​​renkli” olma yönünde evrimleşiyorlar mı?

“Kuşların şehirleri mi var? Nasıl böyle bir şey yapabilirler ki!” diye düşünmeden önce olası cevapları tekrar ele almaları gerekir. Zira son verilere ilişkin yapılan araştırmalar, tüylerin evrimine ışık tutar. Galapagos’a yaptığı gezisinde Charles Darwinbu bölgede farklı adalardan alaycıkuş örneğini toplayıp, her adada yalnızca bir alaycıkuş sürünün yaşadığını keşfetmişti.

Bulundukları bölgelerin ayrılmalarından sonra bu kuşları, yüzey renklerini, geleneklerini ve gaga biçimlerini farklı özellikler geliştirmişlerdi. Bu adım, aklımıza şu soruyu getiriyor: bir türün bulunduğu bölge, o türün evrimini nasıl değerlendiriyor?

Tropik kanatlı kuşlar, gerçekten de daha renkli olma yönündeki evrimde yaşayanlar mı?

Bu soruyu yanıtını bulmamıza Okinawa Bilim ve Teknoloji Enstitüsü Üniversitesinden Dr. Nicholas Friedman yardımcı oluyor. Çekya’daki Palackı Üniversitesinden meslektaşı Vladimír Remeš ile birlikte yürüttüğü araştırma kapsamında Friedman, Avustralya’ya doğru bir operasyon çıktı. Hedefi ise bizim de merak ettiğimiz bu soruyu yanıtını öğrenmekti.

Avustralya, dünyanın başka bir yerinde bulunmayan canlı binalarına ev sahipliği yapan çok özel bir bölge. Avustralya’nın bu kadar uzun süre dünyanın geri kalanından izole oluşu da evrimle ilgili gösterileri mükemmel bir bölgenin oluşmasını sağlayan.

Avustralya’da ortaya çıkan kuşlar, burada evrimleşmeye başlamışlar.

Friedman, Avustralya Ulusal Yaşam Vahşi Koleksiyonu’nda, Avustralya’nın farklı bölgelerinden gelen kuş türü örneklerini inceleyerek başladı. İki ana ötücü kuş familyasından gelen yerleşim 137 farklı tür seyrettim. Araştırmaya göre, yaklaşık 30 milyon yıl önce Avustralya’da ortaya çıkan ötücü kuşlar, dünyanın geri büyümesine dair ipuçlarından önce burada farklılaşmaya başlamışlar.

Friedman’ın incelediği kuş kafesi aile ilişkileri, DNA’ya dayalı bir evrim ağacına göre karşılaştırdı. Daha sonra kuşların belirli yerlerinde bulunan renklerin ölçümünü yapmak için özel bir alet çevresinde. Kuşlar, gölgeler daha geniş bir renk aralığı görme, hatta birçoğu bu “Görünür” spektruma ek olarak UV (morötesi) spektrumundaki de görebilir.

yani renklerdeki bu değişken, kuşlar için insanlar için olduklarından çok belirgin olabilir. Bunun sonunda, türlerin yaşadıkları coğrafi bölgenin tarifi için uydu bölümleri kullanıldı. Her bölgenin bitki örtüsüne, yağmura ve nem miktarına bakıp bu verilerin de evrimsel ilişkileri ve renk ölçümleriyle birleştirdi.

Çalışmanın sonuçları, tropik kuşların daha ılıman iklimlerde yaşayan kuzenlerine havalandırmalı renkli tüyler geliştirdiklerini gösteriyor.

“Tropiklerdeki kuşların yüzüne, doğal olarak birçok renkli kuş türünden biri çıkıyor. Ancak bu bitirme genel olarak daha fazla tür bulunuyor; bu da demek oluyor ki aslında bir o kadar da küçük kahverengi kuş da o yaşıyor. Avustralya’nın iç bölümlerinin sert, çorak iklimlerindeki kuşların tüyleri yemyeşil, sulak tropik adalardakilerden çok daha süslüydü” diye açıklıyor Friedman bu durumu. Çöl kuşları, yağışlı sezonda eşleri kapışmak zorunda olduklarından daha hızlı eş çekebilmek için renkleri geliştiriyor olabilecekleri de tahmin ediliyor.

Bu renk yapısının tek anlatımı daha iyi kamufle olmak mı?

göçmen kuşları

Göçmen kuşlar daha açık renkliyken daha çok gösteren alan tropikal ırkı kuşlar genellikle daha koyu renkli oluyorlar. “Oldukça belirgin bir örüntü var” diyor Friedman, raporda. “Çölde yaşayan kuşların sırtlarında daha çok gri yığınlar bulunurken ormanda yaşayan kuşlarda bu renk koyu yeşile devam ediyor; bizce arka fona uyum sağlamaya çalışıyorlar.” Bu durum daha iyi kamufle olanın hayatta kalma kalb genlerini aktarması bakımından doğal olarak ortaya çıkmama de örnek teşkil ediyor. Friedman açıklıyor, “Yaşam formlarının özelliklerinin, canlıların farklı özellikleriyle evrimleşmelerinin temelinde de zaten bu yatıyor.” Yani sorunun cevabı “evet”. Bulundukları bölge daha iyi uyum sağlamaları, bu renk özelliklerinin en büyük dayanağı görünüyor.

Göç eden kuşların renkli dışlanmasının bir başka nedeni de almasının korunmasıdır.

Yapılan tetkiklerin sonuçlanması daha açık tüy renklerini geliştirme, göç ederken aşırı ısınmayı önlemenin olası yollarından biri olarak görülüyor. Ayrıca, kuşların göç ettirdiği bir tüy renklerinin daha açık bir hal aldığı da bulunma sonucu bulundu.

Kısaca, bulundukları bölgede adaptasyon sağlarken aynı zamanda bölge beslenme kaynağı açısından riskler de bu renk dengesinde bir factor olabilir. Yağmur ormanlarında, beklentilerin sonunda sıyrılan renklere sahip olmak, diğer türlerden de insanlardan uzaklaşmanın bir yolunu bulmak.