Her deprem felaketinden sonra olduğu gibi yine Türkiye’nin farklı bölgelerindeki deprem risklerini konuşuyoruz. Ancak bunu yaparken bilgisayar korsanlarının yıllar boyunca depolamaları değil, fiziksel-görsel şekilde bunları anımsıyoruz. mesela deprem risk haritaları gibi.
Türkiye’nin yüksek deprem riski taşıyan bir tektonik yapıya sahip olduğunu düşünüyoruz. Ancak bunu öğrenirken gördüğümüz ilk biri olan kıpkırmızı harita, anlaşılan o ki fay hatları hakkında yeteri kadar doğru bilgi vermiyor. Bu görüş, alanda Uzman yerbilimcilerin açıklamalarına var.
Bahsettiğimiz harita şu ünlü sarıdan kırmızıya renk geçişli, hemen her okul duvarında parazitli olan harita:
Evet bu harita Türkiye’deki deprem riskinin yoğunlaştığı bölgeler hakkında bilgi veriyor. En son 2018’de güncellenmiş durumda. Ancak bu bilgiler, doğrudan fay hatları hakkında doğru bilgiler içermiyor. Yeni nesil teknolojilerle yapılan ölçümler sayesinde artık daha ayrıntılı aktarımlarınız çok fazla imkan var.
Önce Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör’e kulak verelim. Üstteki haritadan bahsederek “Asabım bozuluyor onu mahlûk…” diyor:
Fox Haber’e konuk olan Celal Şengör, mevcut videonun 14. dakikasından itibaren ekranı yansıtılan haritası hakkında “Şimdi bakın Doğu Anadolu fayını çizmiş, o Doğu Anadolu fayından Güney’e doğru gideni de adam akıllı çizmesi lazım ki ben bu depremi anlayayım.” diyor ve barındırıyor kırmızı bölümlerin aslında fay değil “güya deprem riskinin çizilmesi” alanlar olduğunu belirtiyor.
Yukarıdaki o harita da dahil, Türkiye’de ayrıntılı olarak yapılmış bir risk haritası yok:
İTÜ Jeoloji Mühendisliği’nde görevli Prof. Dr. Cenk Yaltırak; risk haritalarında 100 metre X 100 metrelik alana denk gelecek noktalar bazında “spektral yer ivmesinin” Öğrendiklerini belirtiyor. Spektral yer ivmesi, Yaltırak’ın ömürleri boyunca tatilinin depremden ne kadar, nasıl etkileyeceğini öğrenmenizi sağlayan bir parametre.
“Bu deprem aslında o fayların çizilen yerleri olmadığını gösterdi… Fay hatları yeri 1-2 kilometreye kadar sınırı”
NTV’ye konuk olarak Kahramanmaraş’taki depremi değerlendiren Yaltırak; risk haritalarına kaynaklık eden ve fay çatılarının yerlerini gösteren haritaların da çok güvenilir olmadığı bilgisini teyit etmiş oldu. Yaltırak’ın anlattıklarına göre tarım faliyetleri ve ölçüm hatalarının etkisi fay hatları yerlerinin 1-2 kilometre kadar uzunluğu.
Peki risk konusunda en bilinen harita güncellemeleri, ayrıntılı bilgileri alamıyorsak yerdeki deprem riskini doğru bir şekilde nasıl öğrenebiliyoruz?
Bunun için birden fazla harita ve rapordan hareketle yüksek doğruluğa sahip yorumlara ulaşmak mümkün. Eğer öğrenmek istediğiniz şey “İstanbul’da deprem riski çok yüksek” gibi yüzeysel bilgiler yerine Yaşadığınız mahalle ya da sokaktaki riske kadar gruplara ulaşmaksa kullanabileceğiniz birkaç ayrıntılı harita ve şehirlere göre yayınlanmış raporlar mevcut.
Adım #1: MTA’nın yöneticisi YENİLENMİŞ DİRİ FAY HARİTALARI servisini kullanın; çünkü 1900’den günümüze kadar oluşan fay hatlarını gösteriyor
1/250.000 ölçekle küçük ve Celal Şengör’ün de referans olduğu bu harita, çok deha özet ve güncel şekilde fay kalkanlarının yerlerini ve etkileyeceği bölgeleri gösteriyor. Ayrıca Kahramanmaraş Depremi’nden sonra güncellendi. tek yapmanız gereken, türkiye haritası üzerinde görmek içinde kutucuğa geçtikten sonra oyunun daha ayrıntılı haritasına ulaşmak. Bu PDF oluşturma üzerinde bulunduğu bölgeye yakınlaşarak mevcut durumunu inceleyin.
Her zaman çalışmıyor, ancak bazı bilgiler görebileceğiniz bir sonraki harita da var:
Bu ilerleyen fay hatları haritası, Adım #1’deki haritadan edineceğiniz temel bilgiler üzerine, doğrudan yaşadığınız yerden, hatta evinizin altından fay hattını geçmediğini gösteriyor. Ancak bu bilgi, yaşadığınız yerin deprem riskinin yeterli olmadığını belirtmiştik. hatta fay hatları yerlerinde hatalı gösterimler de yapılabiliyor.
Eğer giriş sağladıktan sonra hizmete erişebilirte sıkıntı yaşamazsanız bu interaktif haritaya e-Devlet üzerindeki AFAD’ın Türkiye Deprem Tehlike Haritası hizmetinden de ulaşır.
Adım #2: AFAD ve valiliklerce ortaklaşa şekilde, her ilimiz için yazılmış detaylı İl Afet Risk Azaltma Planları’na (İRAP) göz atın:
Yaşadığınız şehir ve sonrasında Türkiye’de ulaşabileceğiniz en kapsamlı rapor, AFAD tarafından 81 ilmin tamamı hakkında yazılmış olan Afet Risk Azaltma Planları raporları. Hatta böyle ve ne yazık ki 6 Şubat’ta gerçekleşen Büyük Güneydoğu Depremleri sonrasında bu raporda Kahramanmaraş için yazılanlar yeniden gündem olmuştu. Yani kısacası raporları yazanlardan okuyuculara kadar herkesin mülkiyetiydi, sadece toplumun bu konudaki haberi çok yoktu. Artık olması ve gördüğü yer hakkında daha fazlasını öğrenmemizi engelleyecek hiçbir bahanemiz yok. Buradan ulaşım.
Adım #3: Yaşadığınız şehir zemin haritalarına mutlaka bakmanız gerekiyor, zira zemin, çoğu zaman fay hattından daha öneml
Zemin haritaları, çoğu uzmana göre fay hatlarından daha etkili. Çünkü depremin daha fazla hissedilmesinin sebepleri olup yıkım sürelerini artırıyor. Örneğin 2020 İzmir Depremi sonrasında ODTÜ tarafından yayınlanan bir rapora göre konuşalım. Depremde yıkımın en fazla olduğu Bayraklı, Manavkuyu bölgesinde deprem, olması gerekenden 3 ila 5 kat daha şiddetli tıslanmıştı. Manavkuyu bölgesinde zemin binlerce yıl içinde başka bölgelere taşınarak gelen alüvyal topraklardan oluşur.
İLGİLİ HABER
Depremin Sonuçları Farklı Olabilirdi: Hangi Zemine Nasıl Binaların Yapılması Gerektiği Neden Bu Kadar Önemli?
Adım #4: Belediyeler tarafından yayınlanan deprem risk raporlarına göz atın
İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyeleri tarafından yayınlanan güncel deprem risk raporları, bu şehirlerde ilçelere ve mahallere göre tahmin yıkılacak binaya yetiyor, vefat veriyor. İnteraktif bir harita aracılığıyla da olmasa da çoğu rapor, geçmiş veriler hakkında ayrıntılı bilgi yürütmeyi sağlar. Hemen aşağıdan 3 büyükşehir için yayınlanan rapora Ulaşabilir, diğer şehirler için belediyeleriniz ile gelebilirler.
Adım #5: Son olarak, eğer yukarıdaki bilgilere göre yüksek riske sahipseniz, bina hasar tespitini yaptırın
Türkiye’de çoğu ev sahibi hasar tespiti masrafı ve olası olumsuz sonuçlar gözetlemedikleri için hasarları muhafaza ettikleri bilinmektedir. Ancak deprem riski göz önüne çıkanların hepsini yaptırarak kendinizin, hasarın ve yaşamınız binadaki herkesin hayatını kurtarabilirsiniz.
İLGİLİ HABER
Binalarımızın Depreme Dayanıklı Olup Olmadığını Öğrenmek İçin Hangi Adımları Takip Etmeliyiz?
İLGİLİ HABER
Deprem Bölgesindeki Evlerin Hasar Sorgulamaları e-Devlet Üzerinden Yapılabiliyor
Eğer İstanbul’da koruyucu, kiracı bile olsanız evinizin deprem riskini kontrol ettirebilirsiniz. üstelik sonuç zorunlu bir yaptırım yok:
- Adım #1: Önce İBB’nin Bina Tespiti tablosunu yaparız,
- Adım #2: Başvuru butonu tıklanıyor ve forma ulaşıyoruz,
- Adım #3: Kişisel Bilgilerimizi giriyoruz,
- Adım #4: Bina Bilgilerimizi giriyoruz,
- Eğer kiracıysak burada kiracı ayrıldığını belirtiyoruz,
- Adım #5: Sözleşmeyi onaylıyoruz,
- Görsel yükleme alanında eğer mülk sahibiysek tapumuzun,
- kira varsacıysak kira sözleşmesi veya bir adet faturamızın ücretini yüklüyoruz.
- Kimlik ön ve arka yüz fotoğraflarımızı yüklüyoruz.
- Adım #6: Kaydet düğmesine basarak işlemi bitiriyoruz.
Başvuru aşamasının ardından İBB’nin bakanlık tarafından yetkilendirilen bina tespit ekipleri adrese geliyor; bina kolon ve kirişlerini, beton koruma, kat planını, dış ölçü ve korumalıkların muhafaza ediliyor. Sonuçlar bir izleme ile değerlendirilip bina “deprem güvenlik oranı” tespit ediliyor.
Eğer risk tespit edilirse, herhangi bir yaptırım uygulanmıyorsa, sadece bilgi sahibi oluyoruz. Eğer mal sahipleri isterlerse binayı kapsamak ya da sürekli dönüşüm kapsamında yenilenmesi için belediyeler tarafından idari süreç başlatılabiliyor. Elbette mal sahiplerine veya kiracılara Harç muafiyeti, kira yardımı gibi okula götürülüyorlar.
Yorum Yaz