İşte bu duruma İngilizcede “doomscrolling” adı verilmiş, Türkçeye ise “felaket kaydırması” olarak çevirebiliriz.
Aslında haberlerin geneline, özel bir çabayı yükleyemez, zaten söylenemez gerçek bir “doom”un içindeyiz.
Özellikle de Twitter, Ekşi Sözlük gibi mecralarda bu durumu çok daha fazlasını görüyoruz.
Hatta pandemi, orman yangınları, kadın cinayetleri, adaletsizlik, deprem kaynaklı yoğun gündemlerde Instagram’a dahi sıçrayabiliyor bu durum. Sosyal medyanın çağı öncesi sabahları sadece okur gazete, günlük yaşantımıza devam ederdik. Akşamları da bir haber bülteni izlemekle yetinirdik. Şimdilerde ise her şey “son Dakika” öğrenmek için kötü haber seline kapılıyoruz.
Kötü şeyleri değiştirmek için illaki onlar her dakikaya maruz kalmak zorunda değil.
Böyle olduğu takdirde sonumuz hepten duyarsızlaşmaya doğru yapabilir. Dikkat ettiyseniz herhangi bir kadın cinayeti bile eskisi kadar gündem olmuyor ne yazık ki. Bu da çok fazla kötü haber tüketimimizle ilişkisi.
Sabah uyanıyoruz, sosyal medyaya çabalarımız yine yepyeni bir felaket kaydırması başlıyor. Saatlerce uzayan ve bu da gece uykusuzluğuna neden oluyor.
Burada önemli olan nokta şu, bu yürütme tek yürütmesi yürüten kişinin kendisi değil.
Harvard’daki bilim insanı Mesfin Bekalu, insanların olumsuz haberler okumaya daha fazla eğilimli olduğunu söylüyor. Elbette bu gibi durumların kitlesel dayanışmayı sağlamak gibi faydalı sonuçları var ama kendimizden sonra da sormamız gerekiyor:
Neden parmaklarım ağrıyana dek kaydırmaya devam ediyorum? Neden bu kadar kötü hissettirmesine rağmen buna devam ediyorum? Bazı hesapları, kelimeleri takipten çıkarsam ya da en azından sessiz alsam bunun bana etkisi ne olur? Pat diye karşıma çıkmasalar da ben istediğimde gidip ne oluyormuş diye baksam mesela, bu beni daha iyi hissettirir mi? Bu durum nereye kadar böyle devam edecek, kaçış mı, bir ömür boyu mu?
“Felaket kaydırması”nın zihin yükünün yavaş yavaş aştığı bilinmektedir. Peki, bu kuşatmayı korumak için ne barındırıyor?
Bunun adını ortaya koymak bir miktar etkili olabilir, çünkü bir kazanç kazandıracağı için “şu bir felaket yönlendirmesi yapıyorum” diyerek bakış açısını uyarlayabiliriz. “Yapmakta oldukları şeyleri o kadar da gerek var mı? diye kendimize soralım. Hesaplarımızı bir süreliğine dondurma, interneti kapatmak gibi sürmeke gitmeksak da bunların kısa sürelerini kullanıyorlar.
sosyal medyanın blokları nedeniyle de benzer yazıların bitmesi sürekli olarak başlıyor ve sonuçları de oluyor. Bu nedenle sosyal medya platformlarının bu düzenlemeleri düzenlemeleri gerekiyor. Aksi takdirde uzun vadeli zihinsel sağlık Kötü etkilenecek koca bir nesil ortaya çıkacak.
İLGİLİ HABER
Deprem Bölgesindeki Salgın Hastalık Riskine Karşı Alınması Gereken Önlemler
İLGİLİ HABER
Anıt Sayaç’a Göre 2021’in İlk 5 Ayında, 2012 Yılından Daha Fazla Kadın Cinayeti İşlendi
İLGİLİ HABER
Üç İlde Orman Yangını Çıktı, Müdahale Devam Ediyor: Orman Yangınlarına Bu Sene Ne Kadar Hazırlamalıyız?
İLGİLİ HABER
1999 Depreminden Kalma Gazete Manşetleri, O Zamandan Bu Zamana Neredeyse Hiçbir Şeyin Değişmediğini Gösteriyor!
İLGİLİ HABER
2023 Yılının İlk Zamları Gelmeye Başladı: Telsiz Kullanım Ücreti %110 Arttırıldı
Kaydırmayı bırakın!
Yorum Yaz