İnsanların Kuyruğu Olmamasına Rağmen Neden ‘Kuyruk Sokumu’ Vardır?

İnsanlar olarak günümüzde sahip olduğumuz vücut yapısı, şu anki haline çok uzun süren bir evrim sonucu geldi. Bu uzun süreç içerisinde üzerine pek çok değişime maruz kalır.

Bu değişimlerin sonucu olarak işleyişine zarar vermiş olan ancak şu anda kullanılmayan birkaç parça, geçmişte kaldı. Parçaların biri de leğen yapılarımızın yapısında bulunan sokumu kuyruk kemiği.

Peki günümüzde kuyruğumuza bağlı olarak neden kuyruk sokumu kemiğine sahibiz?

Bildiğiniz gibi dört ayaklı canlıların çoğunluğu büyük veya küçük bir kuyruğa sahip olmalarının nedeni, hareket ederken denge sağlamalarına yaramasıdır. İnsanlar olarak bundan 6 milyona kadar yıl önce iki ayağımızın üstünde durmaya başladık.

Günümüze kadar gelen 6 milyon yıllık süreçte artık ikimizin ayağı üzerinde durduğumuz için denge sağlamada bir kuyruğa muhafaza olmaya başladı. Dolayısıyla kullanmadığımız bu organ, evrimsel süreçte körelerek sonraki nesillere aktarılmaya başladı.

Yolcu kuyruğumuzun tamamlanmasına rağmen kuyruk sokumuna sahip olmamızın sebeplerinden biri bu, peki kuyruk sokumunun şu an bir işlevi var mı?

Evet, kuyruk sokumunun gittiklerinde gördüklerini bulmanın bir sebebi tabii ki var. Şu anda leğen kemiklerimizde bulunan bu ufak kemik, çıkışların ve genitoüriner sistem (fistüller, vajina, üretra, mesane veya üreter arasındaki anormal parçalar) Bakım için gerekli olan pek çok farklı kas ve bağların yerine sabitlenmesine yardımcı oluyor.

Aslına bakma henüz bir embriyoyken kuyruk gelişmeye başlıyor. Ancak fetüsün evrilmeye başladığımızda bu oluşum görülüyor ve sadece kuyruk sokumu sonunda kalıyor. Bu hakları insanlık olarak kuyruğa sahip olmamamıza rağmen kuyruk sokumuna sahibiz.

Peki eğer kuyruğumuz olması için ne kullanırdık?

“Yeni Dünya” maymunları olarak Koşucu Güney ve Orta Amerika’ya özgü bazı maymun türleri, ağaç dallarının uçlarını taşıyabilen ve hatta vücut ağırlıklarını destekleyebilen ve Gelişmiş kavrayabilen kuyruklara sahiptir.

Ancak yaşayan en yakın kuyruklu akrabalarımız, Afrika, Asya ve Güney Avrupa’da yaşayan babun ve makak gibi kuyruklarını uzunlukları denge için kullanan “Eski Dünya” maymunları ve hiçbirinin de kavrayıcı bir kuyruğu yok çünkü bu soy ağacında bir geri adım atmak demek.

Yani muhtemelen kavrayıcı kuyruklara sahip olan yapılar ancak bu, işe yaramaz olacakları anlam da kalmıyor:

Bir makak maymununki gibi uzun ve tüylü bir kuyruk, bulundurma bir atkı gibi görev görmedi, yani ısınmak için çevremizi kuyruğumuzla sarabilirdik. Hatta eğer geceler kış uykusuna yatacak şekilde evrimleşmiş hali, kuyruklarımız yağ depolama sistemi olarak işe yarayabilir – ki bazı hayvanlar bu taktiği gerçekten de kullanıyor.

İnsanın sürücü süslemeleri göz önüne, kuyruklar bir dizi yenModa akımına da yol açabilirdi. Tarihteki en eski mücevher parçaları, bundan 100.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Dolayısı ile atalarımızın kolye ve küpe gibi süs eşyalarının yanı sıra kuyruk halkaları, kuyruk tülbentleri ve hatta kuyruk saç fileleri gibi aksesuarlar geliştirdiğini hayal etmek pek zor değil.